Dünya

 

 

02 Ocak 2024

 

1 OCAK GÜNÜ BİR TARİH YAZILDI KÜBA'DA

 

VE BİR HALK, KADERİNİ ELLERİNE ALDI...

 

 

“… Devrimcilerin morali asla bozulmaz. Güçlerini rezervlerinden, zorluklarından alırlar ve önde yürümeye devam ederler. İlk bağımsızlık mücadelelerinden itibaren, 10 Yıl Savaşı’ndan itibaren, ülkemizin tarihi bize bunu ispatlamıştır. 10 Yıl! Tam bir hezimetle son bulan -10 Yıl- ve sonu Zanjon Anlaşması’na varan bir savaş. Bununla birlikte, savaşçılar yeniden ayağa kalktılar ve bugün ulaştığımızı mümkün kılana kadar en önde yürümeye devam ettiler.” (Fidel Castro, 19 Mayıs 1970)

 

1 Ocak 1959’da Fidel Castro, Sierra Maestra’dan, “Bütün iktidar ve yetki isyancı ordunun hakkıdır.” parolasıyla Küba halkını, altı gün boyunca hayatı felce uğratacak bir genel greve çağırdı. 2 Ocak günü başında Che, Fidel ve arkadaşlarının olduğu Devrim Ordusu Havana’ya girdi. Küba halkı ABD emperyalizmine ve onun uşağı işbirlikçi Batista rejimine büyük bir darbe indirirken, tüm iktidarın ve yetkinin Devrim Ordusu öncülüğünde, eline geçmesiyle ülke tarihinde yepyeni bir sayfa açarak kendi tarihlerini kendileri yazmaya başladılar. Aynı zamanda dünyadaki tüm emekçi-ezilen halkların onuru oldular.

 

65 yıldır Küba Komünist Partisi önderliğinde kendi tarihlerini kendileri yazmaya devam ederken Küba halkı, emperyalizmin birçok terörist saldırısına, komplolarına, ambargo ve ablukalarına karşı direnirken, bu gücü sosyalizme olan inancından almaktadır. Kültür Devrimi ile “yeni insan”ı yaratan Küba halkı, yaşadığı ağır koşulları sadece emperyalist abluka ya da sosyalist ülkelerin çöküşüyle açıklamadı. Kendi eksik ve hatalarını görmezden gelmeden, kendi paylarını yok saymadan eleştirel bir bakış açısıyla durumu ele alıp değerlendirerek sorunları aşmanın yollarını açacak uygun politikalar üretip hayata geçirebildiler. Aksi durumun tarihi tersine çevirmek ve kapitalizm koşullarına dönmek olacağını çok iyi bildiklerinden buna izin vermediler.

 

Küba’da sosyalizmin sürmesi Komünist Parti’nin, Fidel’in devrim önderlerinden Camilo Cienfuegos’un ölümünün 30. yılında emperyalizmim “tarihin sonu geldi” masallarına karşı yaptığı, “Biz tarih aşamasına geçtik ve tarih öncesine asla geri dönmeyecek, kafamızın karışmasına asla izin vermeyeceğiz.” sözlerinde saklıdır.

 

Küba’yı sosyalizmin direngen mercii yapan olgu, Che’nin temellerini attığı sosyalist insanın yaratılmasındaki ileri adımlardır. Komünist parti bu noktada taviz vermediği oranda Küba, dünya emekçi halkının onuru olmayı sürdürecektir.

 

Tüm dünya devrimcilerinin yüreği, emperyalizmin başlıca hedeflerinden olan Küba halkının yüreğiyle yan yana; Marti’lerin, Che’lerin, Cienfuegos’ların ve Fidel’in Küba’sı yaşatılmalıdır, yaşatılacaktır!